Tünel Bölüm 67

Tünel Bölüm 67

Almanca’da…

“Aslan, merhaba. Giriyorum İstanbul’a. Mira nerede?”

Sırıttı Aslan. “Mira Alman misafirini Kapalı Çarşı’ya götürdü bugün.”

Hay allah. Onları oralarda motosikletle hayatta bulamazdı.

“Dün de Topkapı Sarayı’na götürdü… Bütün gün dolandılar valla.”

Ne demeye çalışıyordu bu şimdi?

“Erken döndün hayırdır, üç gün sürer demiştin?”

Dayanamamıştı ki! Aklı Mira’da idi. Haftaya bir daha gidecekti nasıl olsa Ankara’ya. Bu ay böyle durmadan sürünecekti anlaşılan.

“İmza pazartesine kalınca döndüm. Ne zaman gelirler?”

Ağzı iyiden iyiye yayıldı dayı beyin. Adamın kedi gibi kızın etrafında dolanmasına bayılıyordu. Aferin kız.

“Bilmem ki… Akşama kadar gelmezler. İstanbul’u birlikte keşfediyorlar.”

Oflama sesini kilometrelerce öteden duydu.

“Tamam, ben Mira’yı arayayım en iyisi.”

“Ya Emre, ben bir şey soracaktım aslında sana.”

“Sor bakalım.”

Oturduğu yere genişçe yayıldı dayı.

“Almanca’da enişte nasıl deniyor?”

“Aslan!” Suratına kapanan telefona otuz iki dişiyle sırıttı, hızını alamadı, bir de kahkaha attı. Eğlence daha yeni başlıyordu.