Kategori: Vurucu

Vurucu Bölüm 39

Vurucu Bölüm 39

[Devran] Tavanda bir çatlak olması mı iyi yoksa olmaması mı? Olduğunda onu seyredip oyalanabilirsin. Ama büyüyor mu diye kaygılanabilirsin de. Olmadığında da sıkılırsın. Herkes sıkılıyor mudur acaba? Mesela şimdi çimenlerin üzerinde olsa… Gökyüzüne baksa… Yine tek başına olsa… Sıkılır mıydı? Eğer orada da sıkılacaksa, hastane yatağıyla çimenin üzerinde olmak arasındaki fark neydi? Peki. Orada sıkılmazsa… …

+ Read More

Vurucu Bölüm 38

Vurucu Bölüm 38

[Adalet] “Hiç mi anlamamış? Ağrı falan?” “Yok. Kondurmamış. Öğrendiğinde bütün vücudu sarmış.” “Zormuş be Servet Abi. Yani… Büyüt, okut, o yaşa getir…” “Zor evlat. Zor. Bıraktım Bülent’imi Cebeci Mezarlığı’nda anasının koynuna, sattım her şeyi, geldim buraya.” Büyük bir yudum aldı rakısından. Gündüzler bir şekilde sağda solda geçiyordu da bunsuz çekilmiyordu geceler. “Niye burası? Yani neden …

+ Read More

Vurucu Bölüm 37

Vurucu Bölüm 37

[Satranç] Alnından şıpır şıpır ter damlayan adam, kararmış, canı kaçmış gözleriyle ekrana daha fazla bakamadı. Oynatıcının içinden CD’yi çıkarıp kırmak istercesine sıktı. Tam on üç yıl önce Kalaycı’nın ayağına dolanmıştı. Araştırdığı bir dosyada adı çıkınca altını deşmişti. Kalaycı onun yönelttiği soruları dinlemiş, tek bir kelime etmeden arkasını dönüp gitmişti. Üç gün sonra da on dört …

+ Read More

Vurucu Bölüm 36

Vurucu Bölüm 36

[Göl] Soğuktu. Kuştüyü monta rağmen üşümüştü. Ama trenin içi sıcaktı ve bu, kolunun zonklamasına neden oluyordu. Biri nereye gittiğini sorsa, cevabı yoktu. Apart otelden ayrıldıktan sonra Haydarpaşa’ya kadar yürümüş, trenlerin gelip gidişine bakarken de onlardan birine binip bu şehirden tamamen uzaklaşmak istemişti. Nereye? Önemsizdi. Ucu Atam Hastanesi’ne çıkmayacak her yola gidebilirdi. Gişede arkasında görevli olan …

+ Read More

Vurucu Bölüm 35

Vurucu Bölüm 35

[Karma] Bilmiyordu. Naz’dan başka hiçbir şey bilmiyordu. Onu o hastane yatağında bir başına bırakıp adımını dışarı attığı andan bu yana sanki dünya üzerinde kaybolmuştu. Bütün gece kulağına sevdasını fısıldamaktan fazlası gelmemişti elinden. “Senin bedenin, benim ruhum… İkimiz aynıyız, bunu sakın unutma.” demişti ona. “Adresini bilirsem ayaklarıma söz geçiremem. Semtini bilirsem sokak sokak arar yine bulurum …

+ Read More

Vurucu Bölüm 34

Vurucu Bölüm 34

[Zibidi] Sadece bir gölgeydi. Asansör kapısının kapanmasına milim kalmışken odanın önünde belirmişti. Normalde fark etmezdi ama o kemik yapısı… İçgüdülerini dinlemiş, hareket etmeden hemen önce kapıları açan düğmeye basmıştı. Ödülü, içeriyi seyreden adamı görmek olmuştu. Cengiz’in hazırladığı dosyada Ziya Kalaycı’nın fotoğrafı olmasa bile, onun Alp’in babası olduğunu anlardı Süreyya. O da tıpkı oğlu gibi her …

+ Read More

Vurucu Bölüm 33

Vurucu Bölüm 33

[Oğlum] Yüksekteki güçler Naz’ı kendilerine şamar oğlanı olsun diye yaratmışlardı herhalde. Öyle ya… Her şeyi vardı. Para. Sevgi dolu bir aile. Harika bir sevgili. İkiz bebekler. Hepsi vardı işte, yalan mı? Para vardı olmasına da hiç cüzdanı olmamıştı. Harçlık almamış, parayı içine dizmemişti. Gitmediği mağaza ya da restoranlarda hiç ödeme yapmamıştı. Para bankada duruyordu. Kıskanılacak …

+ Read More

Vurucu Bölüm 32

Vurucu Bölüm 32

[Nefes] Sonraki beş dakika boyunca Alp Naz’ın yatağıyla oynadı durdu. Baş tarafı kaldırdı, indirdi, Naz’ı biraz yana çevirdi, vazgeçti öbür yana çevirdi. Her hareketinde yüzüne dokunmayı da hiç ihmal etmiyordu. En sonunda burnunun ucuna bir öpücük kondurup, oturur konuma getirdiği kızın tam karşısına, Süreyya’nın yanına ilişti. “Kalaycı ne yapıyorsun?” Çok açık olan bir şeyin açıklanması …

+ Read More

Vurucu Bölüm 31

Vurucu Bölüm 31

[Kıpır kıpır] Korumalar yoktu. Neden? Asansör ile oda arasındaki mesafeyi hızla kat etti Süreyya. İçeri girip Naz’ın yanına yöneldi. Gözleri kapalı, nefesi düzgündü. Rahatladı. Her şey bıraktığı gibiydi sanki. Korumalar dışında… Gömme dolaba gidip kapağını açtı. Acildeki oğlanın Alp görmesin diye kıyamet koparttığı çanta da koyduğu yerdeydi. Güzel. Bununla ilgili henüz kimseyle konuşmamıştı. Önce ne …

+ Read More

Vurucu Bölüm 30

Vurucu Bölüm 30

[Köle] Kişiliğimiz, birbiri içinde aynı anda varlığını sürdüren boyutların bileşimi olsa gerek. Bir boyutta iyimseriz mesela, diğerinde depresif. Bir başkasında bonkörken ötekinde haris. Korumak da isteyebiliriz, zevkine kanat koparmak da. Kimi boyutlara hiç uğramayabiliriz. Yabancı değil aslında bu hiçbirimize. Adı, yatağın ters tarafı sadece. Hangi boyut bizi tanımlar peki? Hele ki bazıları sadece belli insanların …

+ Read More